Kürt Enstitüsü'nden çok amaçlı çalışma


İSTANBUL - Kuruluşu olan 1992 yılından bu yana ortaya koyduğu "Hînker 1-2-3" gibi Kürtçe öğrenim setleri ile "Rêzimana Kurmancî (Kurmancî Grameri)" ve "Ferhenga Kurdî-Tirkî,Tirkî-Kurdî (Kürtçe-Türkçe, Türkçe-Kürtçe Sözlük)" gibi eser ve çalışmalarla Kürtçe dilini geliştirmek isteyenlere fırsat sunan İstanbul Kürt Enstitüsü, her sene Kürtçe öğretimi için düzenlediği birçok dil atölyesiyle öğrencilere hizmet sunmaya devam ediyor. Bugüne kadar dil atölyesi çalışmaları haricinde dil ile bağlantılı olarak gramer, tarih, coğrafya, edebiyat, Kürt kültürü, filoloji, felsefe, çeviri ve birçok farklı alanda çalışma yürüten Enstitü, bugünde enstitü bünyesinde düzenlenen özel atölye ve Zend Dergisi gibi yayınlarıyla adı geçen alanlar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Aynı zamanda yayınevi olarak da hizmet veren Enstitü, şimdiye kadar "Osmanlı Belgelerinde Dersim ve Çevresi", "Rojî Kurd 1913 (1913'te yayımlanan Rojî Kurd Gazetesi)", "Dîroka Nijada Şêrwan (Şirvan Beyliği Tarihi)", "Üçüncü Öğretmen Xanî" ve "Rojnameya Kurdî ya Pêşîn Kurdistan (İlk Kürtçe Gazete Kürdistan)" gibi birçok değerli kitap ve eserleri okuyucularına sundu. Bunun yanı sıra Enstitü çalışanları, yargılamalarda Kürtçe savunma yapmak isteyen tutuklu ve hükümlülere tercümanlık hizmeti de veriyor. Enstitü eğitmenlerinden Ali Arslan, çalışmalarının ağırlıklı olarak dil üzerine olduğunu ifade ederek, "Atölyelerimiz sadece bu şekil, tekyönlü yürüdüğü zaman beklediğimiz, umut ettiğimiz faydayı elde edemiyoruz. Bundan dolayı, atölyelerimizde dil ile birlikte, dille bağlantı olarak çeviri, lengüistik ve filoloji konuları da işleniyor" diye konuştu. Arslan, Ekim ayından beri yeni dönem çalışmalarına başladıklarını ve Kürtçe'nin Kurmancî ve Kirmanckî lehçelerinde dil atölyeleri düzenlediklerini belirtti. Yeni çalışma dönemlerinde toplam 13 dil atölyesi başlattıklarını belirten Arslan, "Bu dil atölyelerinden 10'u enstitü bünyesinde, diğer 3'ü ise Gençlik Kültür Merkezi ve Eğitim Sen gibi diğer kurumlarda veriliyor. Maalesef Kirmanckî lehçesi için yeni dönemde sadece bir atölye açabildik. Bu atölyelerimiz 1'nci, 2'nci ve 3'ncü seviye şeklinde düzenleniyor ve bunların her biri en az 3 ay devam ediyor. Başlattığımız 13 atölyeden 1'i üçüncü seviye, diğerleri ise diğer seviyelerden oluşuyor. Atölyelerimize katılan öğrencilerin çoğu üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Bundan dolayı da atölye programlarımızı düzenlerken okul ve üniversite programlarını da göz önünde bulunduruyoruz" diye konuştu.

'Sadece dil öğretmiyoruz'

Enstitü bünyesinde yürüttükleri çalışmalarının çoğunun dil endeksli olduğunu belirten Arslan, "Derslerimiz genel olarak dil öğretimi çerçevesinde sürüyor. Yani tam olarak eğitim diyemeyiz. Atölyelerimiz sadece bu şekil tekyönlü yürüdüğü zaman beklediğimiz, umut ettiğimiz faydayı elde edemiyoruz. Bundan dolayı, atölyelerimizde dil ile birlikte, dille bağlantı olarak çeviri, lengüistik ve filoloji konuları da işleniyor ve hatta bazen felsefe, coğrafya ve tarih konuları da ele alınıyor. Böylelikle dille bağlantılı diğer alanlar üzerine de çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaları yürütürken de bu alanlar üzerine yetişmiş ve uzman arkadaşlarımızdan yardım alıyoruz" ifadelerini kullandı.

'Lengüistik atölyesi düzenlemek istiyoruz'

Arslan, çalışma çerçevelerinin biraz değiştiğini belirterek, "Şimdi özel olarak bir öğretmenlik atölyesi yürütüyoruz ve bu atölye çerçevesinde bazı gramer, pedagoji, edebiyat, tarih ve Kürt kültürü dersleri veriliyor. Bu atölyemiz her sene düzenlenmiyor, çoğunlukla iki senede bir düzenleniyor. Biz bu atölyemizi sadece kendi çalışanlarımız için veriyoruz ve bu atölyeye katılan arkadaşlarımız bizimle birlikte, Kürt Dil ve Eğitim Hareketi (TZP-Kurdî) ve Enstitü çalışmalarında yer alıyor. Bu atölyemiz de 7 ay devam ediyor, sonunda ise sınavları gerçekleşiyor" dedi. Bu çalışmaları dışında ihtiyaca göre özel atölye çalışmaları yürüttüklerini de belirten Arslan, "Hatta şimdi de özel bir atölye çalışması yürütüyoruz, lengüistik atölyesi düzenlemek istiyoruz. Bu şekilde ihtiyaç ve gerekliliğe göre bu tarz atölyeler düzenliyoruz. Ama maalesef çalışma çerçevemiz çok geniş değil, bundan dolayı da içinde olduğumuz şartlara göre çalışmalar yürütüyoruz" diye belirtti.

'Zend Dergisi'ni her 3 ayda bir yayımlıyoruz'

Arslan, Zend Dergisi hakkında da bilgi vererek, "Her 3 ayda bir, bir sayımızı yayımlıyoruz. Ama derginin içeriğinde sadece makaleler yayımladığımız ve çalışmanın akademik olmasından kaynaklı bazen 4 ayda bir çıkarabiliyoruz. İçeriği genel olarak dil konularından ve dille bağlantılı olarak tarih, edebiyat, teknoloji ve çeşitli alanların Kürtçe literatürü konularından oluşuyor" dedi. Zend Dergisi'nde yayımlanacak yazılar için kriterlerinin de olduğunu kaydeden Arslan, "Makaleler haricinde başka türden yazı genellikle kabul etmiyoruz; ama istisna olarak bazen derleme ve önemli çalışmalar içeren yazılara da yer veriyoruz. Bugüne kadar 20 sayısı yayımlanmış durumda ve şimdi de fiili olarak 21'inci sayının çalışmalarını yürütüyoruz" diye ifade etti.

'Şimdiye kadar yaklaşık 70 kitap yayımladık'

Arslan, yayımladıkları kitaplara değinerek, şunları söyledi: "Şimdiye kadar Zend Dergimiz dışında, yaklaşık 70 kitap yayımladık. Enstitümüz 1992'de kuruldu ve o yıldan bugüne yayımladığımız birçok kitabımız stoklarımızda tükendi. Zamanında dil öğretimi için yayımlanan kitaplar, dilin standartlaşması noktasında kural ve kaidelerin değişmesinden dolayı tekrar yayımlanmadı. Biz onların yerine farklı kitaplar hazırladık. Bunun haricinde kitapların tekrar yayımlanmasının bir başka nedeni olarak, sınırlı olan ekonomik imkanlarımızı gösterebiliriz. Ama öte yandan her şeye rağmen çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Zaten sözlük alanındaki çalışmalarımız da toplum tarafından biliniyor."
'Mahkemelerde de çeviri yapıyoruz'

"Enstitü bünyesinde çeviri çalışmaları da yürütülüyor" diyen Arslan, çeviri hususunda sadece dil bilmenin yeterli olmadığına dikkat çekerek, "Çeviri yapacak olan kişi, çeviri tarzlarını bilmeli. Biz de Enstitü olarak bu noktada özel çalışmalar yapıyoruz" dedi. "KCK" operasyonları sonucu tutuklanan Kürt siyasi tutsakların davalarında çevirmenlik yaptıklarını da belirten Arslan, "Bilindiği gibi, maalesef birçok arkadaşımız KCK adı altında yapılan operasyonlar sonucunda tutuklandı. Özellikle İstanbul'da da böyle birçok operasyon gerçekleştirildi. Bu arkadaşlarımız anadilde savunma hakkı için direniş başlattılar ve bunun sonunda devlet bu hakkı tanıdı. Biz kendi çalışmalarımız haricinde, çalışmalarımızın başka bir alanı olarak arkadaşlarımızın savunmalarının çevirisi için çevirmen arkadaşlarımızı mahkemelere gönderiyoruz. Bunların yanı sıra savunma metinlerinin çevirisi de bizde. Aynı şekilde basın açıklaması, bildiri ve benzeri diğer çevirileri de biz yapıyoruz" ifadelerini kullandı. DİHA